Bize Takılanlar

Uğur Mumcu’nun 23 Nisan 1979 Tarihli Köşe Yazısı

Araştırmacı gazeteci Uğur Mumcu, ülkenin o yıllardaki gidişatı ve durumunu Cumhuriyet gazetesindeki köşesinde anlatmış. Uğur Mumcu’nun, Ülkenin O Dönemki Gidişatını Özetlediği 23 Nisan 1979 Tarihli işte o Köşe Yazısı:

” küçüklüğümüzde 23 nisan günleri, ankara’da devrim ilkokulu bahçesinde siyah önlüklerimiz, beyaz yakalarımızla toplanıp, “bugün 23 nisan neşe doluyor insan” diye diye ulus alanı’ndaki atatürk anıtı’na doğru yürürdük hep birlikte.

bugün 23 nisan, neşe doluyor insan…

bugün, ulusal egemenliğimizin kurulması yolunda atılan en güçlü adımlardan birinin yıl dönümü. böyle bir günde, “egemenlik” ve “imf” sözcüklerini biraraya getirirseniz, ilkokullarda neşe dolan içinizin acılarla burkulduğunu derinden derine duymaz mısınız hiç?

bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik… almanya’da münih sokaklarını süpüren, berlin’de, frankfurt’ta, duisburg’da en ağır işlerde çalışan yurttaşlarımızı gördükten sonra dilime hep ama hep bu dize takılıyordu.

bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik / bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik / aktolgalı beylerbeyi haykırdı ilerle / bir yaz günü geçtik tuna’dan kafilelerle. şimdi o “kafileler”, alman kapitalizminin dişlilerinde. iki dilde dilsiz yetişen çocukları, her yüz kişisinden yirmisinin ülser hastalığına tutulmuş babaları, çocuklarına beş dakikalarını ayırmayan emekçi analarıyla geçiyorlar aynı yerlerden.

23 nisan egemenlik ve çocuk bayramı… dünün ve bugünün büyükleri, çocuklara nasıl bir dünya, nasıl bir türkiye bıraktılar ve bırakıyorlar? kanlı kaldırımları ile mutlu türkiye; tamtakır hazinesiyle güçlü türkiye; avuçiçi ülkelere el açan ekonomisiyle büyük türkiye!

öyleyse çalsın mızraklar, bandolar; öyleyse çocuk balolarında sevinç çığlıklarımızla kutlayalım bu başarıları… mustafa kemal atatürk’ün ilk harcını attığı bağımsızlığı, kutsal bir bayrak gibi elden ele taşıdık; bu bayramları, bu törenleri hakettik çünkü; kutlayalım; kutlayalım hep birlikte:

bugün 23 nisan, neşe doluyor insan…

nato ile kutluyoruz; okyanus ötesi ülkelerin silah ambargoları ile kutluyoruz; amerikan üsleri, imf ipotekleri ile kutluyoruz “egemenlik ve çocuk bayramını”…

yedi milyar dolarlık borçlarımız kapıdaymış, aldırmayın; egemensiniz. silah ambargolarının şantajı ile yaşarmışız, hiç sıkılmayın; egemeniz. imf ipotekleri ile yönetiliriz, kızmayın, yine egemeniz!

bütün bunlardan sonra hiç sıkılmadan, ve hiç utanmadan “atatürk” adını ağza alarak kandırın çocukları, egemensiniz; dış borçlarımızla, dilendiğimiz kredilerle, silah ambargolarıyla egemensiniz!..

bugün 23 nisan, neşe doluyor insan…

kutlayalım; çocuk bayramı’nı kutlayalım; kızamıktan ölen çocukların bayramını kutlayalım; bakımsızlıktan sakat kalan çocukların bayramını kutlayalım; okulsuz, öğretmensiz, yolsuz ve ışıksız bıraktığımız çocukların bayramını kutlayalım; tamirhanelerde, elleri yüzleri kirpas içinde çalışan parmak kadar çocukların bayramını kutlayalım; pazar yerlerinde hamallık yapan, çocuk bahçelerinin önünde simit satan yedi yaşındaki çocukların bayramını kutlayalım; köprü altlarında düzenin kirli dolaplarına satılan çocukların bayramını kutlayalım; kutlayalım; “egemenlik ve çocuk bayramını” kutlayalım; kutlayalım; çocukların, özgür ve egemen olacak çocuklarımızın bayramlarını kutlayalım!

ellerine silahlar verip, birbirlerine kırdırttığımız çocukların bayramlarını kutlayalım; birbirlerinin mezar taşlarına düşman edilmiş gençlerimizin, çocuklarımızın bayramlarını kutlayalım; analarını, babalarını gözyaşlarına boğarak ölen ve öldüren çocukların bayramlarını kutlayalım; evet “egemenlik ve çocuk bayramını” neşe içinde, binbir neşe içinde kutlayalım!

ankara’da yıllar önce, devrim ilkokulu bahçesinde toplanıp, siyah önlüklerimiz, beyaz yakalarımız ve bez pabuçlarımızla söylediğimiz şarkıları, artık bugün söyleyemiyorum. çocuk olmadığım için değil, çocuklardan utandığım için söyleyemiyorum.

bugün 23 nisan, neşe doluyor insan.

çocukluğumuzun bu şarkısı yerine bir başka şarkıya, bir başka türküye takılıyor dilim. rahmetli babamın, “biz bu türküyü kurtuluş savaşı’nda söylerdik” dediği türküyü. işçilerle, köylülerle, aydınlarla, bir acı çığlık gibi, hep birlikte söyleyelim bu türküyü: ankara’nın taşına bak / gözlerimin yaşına bak / uyan uyan gazi kemal / şu dünyanın işine bak.”

Uğur Mumcu

Cumhuriyet Gazetesi, 23 nisan 1979

İlgili Makaleler

Kapalı