Bu yazı dizisinde derslerde işlediğimiz ve önem verdiğimiz bazı edebiyatçıların davranış ve sözlerini eleştirel ve insani bir bakışla bakacağız. Çünkü eleştirel ve nesnel bir edebiyatı hak ediyoruz ülkece. Burada amacımız kimseyi karalamak değil ve merak etmeyin gayet de zamanına göre değerlendireceğiz insanları.
Bu yazı dizisi fikri edebiyat dersinde gördüğümüz ve eserlerini beğendiğim Cahit Sıtkı Tarancı’yı araştırmam ve sonrasında hayal kırıklığına uğramam üzerine öbür yazarları da araştırmaya başlamam sonucu aklıma geldi. bir çok arkadaşımla yazarları araştırmaya ve neredeyse her araştırdığımız yazarda hayal kırıklığı yaşamaya başladık ama öyle böyle değil. artık isim aratmaya korkuyoruz çünkü başka bir hayal kırıklığını daha yaşamak istemiyoruz.
Bu yazı dizisinde de bizi hayal kırıklığına uğratan sanatçıları konuşacağız. Eğer sevdiğiniz yazar bu yazı dizisinde yoksa ya çok şanslısınız o azınlıktan birini sevmişsiniz ya da ona daha sıra gelmedi beklemede kalınn.
Cahit Sıtkı; Erdemit’te askerlik yaptığı sırada önce 14 yaşında bir Boşnak kız ile, daha sonra da askerliğinin son altı ayında tanıdığı “on yedisindeki esmer köylü güzeli” ile kısa süreli gönül maceraları yaşamıştır. Askerliğini yaptığı sırada 31-32 yaşlarında olduğunu da belirtmek istiyorum.
Ziya Osman Saba bu konu ile alakalı şöyle yazıyor:
“Tecrübeli olduklarından dolayı yetişkin kızların kendisini beğenmeyeceklerini ve bundan ötürü ‘küçük yaştaki toy kızları elde edebileceğini’ belirtmiştir.”
“Onlar hep küçük kızlar oldular. Hatta bazıları kara, okul göğüslüklerini olsun çıkarmamışlardı…”
Artık bunun ismini pedofili mi koyarsınız küçük yaştaki çocuklardan yararlanma mı bilemiyorum ama hoş bir şeyler olmadığı kesin.
