Ferda-yı Garam: Hüzün ve Hayalin Romanı

Nasıl ifade edebileceğimi bilmediğim çok yoğun ve zevkli his yaşattı bana bu kitap. Gerçekten size hissettiriyor nasıl bir şey hayallerde yaşamak. Nasıl bir şey sadece bugün, şu anın önemli olduğunu bilmek. O kadar sevmek ki bitmemesi için zirveye doğru çıkarken bırakmak. Belki de asla anlayamayacağım bir sürü duygu ve düşünceyi bana hissettirdi. O kadar sevmek ki ölmek. Beraber çokça mutlu olabilecekken bırakmak. O kadar hayal etmişken hayallerde bırakmak gerçekleri.

Yavaş akabilir kitap bazen ama zevki de orada değil mi zaten? Asla kendi adıma, Sermet gibi, yaşayamayacağımı düşündüğüm bir aşkı en azından okumak çok hoşuma gitti. Çok ince ve adanmış bir aşktı. Böyle aşkların bugünlerde olmamasına sitem edecek değilim. Çünkü devran çok değişti. Artık insanlar gerçekten karşıdakini tanıyabiliyor bu yüzden tanımadığı ve bir kez ancak gördükleri kişilere tutulup ölmek derecesinde sevmiyorlar. Çünkü ne kadar bir kişiyi görmezseniz o kadar gözünüzde mükemmelleşir.

Yani bu çağın olumsuzluğu değil aslında. Kadınların artık tek işi kendilerini erkeğe adamak veya aşık olup evlenmek değil. Artık bizler çalışıp kendimizi merkeze alabileceğimiz hayatlar yaşayabiliyoruz. Şükürler olsun. Artık insanlar ilişkiye girecekleri kişiyi insancıl olarak kötüsü ile iyisi ile seçebiliyor.

Kitaba tekrar dönecek olursak Servetifünun Edebiyatını anlamak için tam bir özet görevi gördüğünü düşünüyorum. Bu yüzden okumanızı öneririm. Ve ben de tekrar okuyacağım bir süre geçtikten sonra çünkü kitabı iyicene özümsemek istiyorum.