“Alın bunları ve beni özgür bırakın.”
Kaç yüzyıldır metalaştırılan ve saklanan sanki öbür cinsiyetinkinden daha üstün bir et parçasıymış gibi lanse edilen kadın vücudu aslında kadınları hapsetmeye çalıştıkları roller için bir mazeret.
Sanki o kadar özelmiş ki saklanması, gösterilmemesi, özenle korunması gerekirmiş. Kadın ile erkek bedeninin değeri aynıdır. Ne daha az ne daha fazla. Onlar sadece bizim ruhlarımızı içinde bulunduran et parçaları bu kadar. Onlara olması gerekenden fazla değer yükleyip insanların haklarını gasp edemezsiniz.
Siz hiç bir erkek saçlarını örtmüyor diye hapse atıldığına tanık oldunuz mu? Veya sadece erkek olduğu için okutulmadığına ya da sadece erkek olduğu için her yerini kapatmaya çalıştınız mı birinin simsiyah örtülerle?
Bunlar bütün dünyada hala milyonlarca kadınların her gün yüzleştiği psikolojik ve fiziksel şiddetler. Hala bu dünyada saçınızı ve bedeninizi örtmediniz diye hapse atılabiliyorsunuz. Sadece cinsel organınız farklı diye daha az maaş alabiliyor, haksızlığa uğrayabiliyorsunuz. Ve sonrada çıkıp feminizmi belki de o düşünceyi yanlış yansıtan insanlardan görerek araştırmadan yaftalıyor ve karalıyorsunuz. Neden hiç kadın olmadınız diye kadın haklarını, hayvan diye kategorilenmediniz diye hayvan haklarını savunmuyorsunuz? Neden her şeyin siz ayağa kalkmadan halledilmesini istiyorsunuz?
Kadınlar artık sadece özgür olmak istiyor. Aynı imkan ve şartlara sahip olmak istiyor diğer herhangi bir erkek gibi. Buna eşiniz yemek hazırlarken televizyona bakmamak da dahil. Buna pazarları evde siz bir köşeye çekilip yatarken eşinizin temizliğe, çocuklara koşması ve akşamki yemeği düşünmesi de dahil.
