Nusret YILMAZER

Beylikdüzü Kaymakamı Sayın Ahmet Mesut Demirkol’un tayini çıktı

Beylikdüzü Kaymakamı Sayın Ahmet Mesut Demirkol’un tayini
çıktı, Manisa’ya Vali yardımcısı olarak gidiyor.

Bir süredir Beylikdüzü’ndeki sivil Toplum örgütleri
kendisini ziyaret ediyorlar. Uğurlamaya, vedalaşmaya çalışıyorlar. 22 – Temmuz günü
de Beylikdüzü Belediyesi bir yemek düzenleyerek, resmi vedalaşma töreni
düzenledi. Hem kamu kurumları temsilcileri, belediye meclis üyeleri, hem de sivil
toplum örgütleri yöneticileri, iş adamları Beylikdüzü’nde sadece kaymakamlık
yapmamış, Beylikdüzü’nü benimsemiş olan, bir Beylikdüzülü olmuş A. Mesut
Demirkol’u uğurlamaya gelmişlerdi.
Emniyet Müdüründen, Müftüsüne tüm kamu kurumları
temsilcileri oradaydı. Muhtarlardan Beylikdüzü’ndeki nerdeyse tüm derneklere
kadar hepsinin yöneticileri bu güzel insanı uğurlamaya gelmişlerdi.
Normalde kaymakamlar fiziki hizmet makamları değillerdir. Yapılan
hizmetler, devlet işlerinin yürütülmesi ve diğer kurumlarla koordinasyonun
sağlanması için yapılır. Dolaysıyla kaymakamların öyle pek öne çıkma imkanları
olmaz. Kaymakamlar pek bir proje üretemez, üretilen projelerin işlemesi için
çalışır. Yapılan hizmetlerle ilgili olarak,
devlet istedi yapıldı diye düşünülür. Ancak Kaymakamlar devlet
kuruluşlarının uyumlu ve başarılı çalışmalar göstermesinde etkilidirler.
İlçedeki en büyük mülki amir olması dolaysıyla vatandaşın her türlü derdinde
başvuracağı en üst makamdır.  Dolaysıyla
vatandaşın gördüğü ilgi ve alaka, sorunlarına yaklaşım biçimi o mülki amiri iyi
veya kötü hissettirir.
A. Mesut Demirkol vatandaşla yakından ilgilenen bir kaymakam
oldu. Vatandaşın sorununu dinlerken de onu anlamaya çalıştı ve o sorunun resmi
ya da gayri resmi nasıl çözebileceği konusunda yardımcı olmaya çalıştı.
Sorunlara sadece resmi devlet gözünden bakmadı. Ben buranın en büyük mülki
amiriyim diye böbürlenmesi de hiç olmadı. O, sıradan vatandaş olarak
Beylikdüzü’nde sporunu yaptı. Sevgili eşi Güneş hanımla birlikte yürüyüşünü
yaptı. Akşamın bir saatinde kendilerini yanınızda görmeniz alışılagelmiş bir
durumdu.
İşte bütün bunlar A. Mesut Demirkol’u farklı yapan, sıcak
yapan, dost hissettiren davranışlardı. Beylikdüzü; en iyi, çalışkan, güler
yüzlü mülki amirin yanında, iyi bir Beylikdüzü sevdalısı, Beylikdüzü dostu
kazanmıştı.
Beylikdüzü’ne atandığı 2011 yılında, her yanına gittiğimde,
Beylikdüzü’ne geldiği Silivri’den çok sayıda ziyaretçisi olurdu. Onlar da kolay
kopamamışları A. Mesut Demirkol’dan. Şimdi de Beylikdüzülü bırakmakistemiyor
kendisini. Belki de dostça davranışları ile bağımlılık etkisi bırakıyordu.
A.Mesut Demirkol Beylikdüzü’nü, Beylikdüzü de onu çok
sevmişti. Kendisi devletin gülen ve sıcaklık hissettiren yüzü olmuştu.
Onun bu dost yüzünü görmek için onunla her konuda aynı
fikirde olmanız gerekmiyordu. Farklı düşünseniz bile, devletin gözüyle sizi
onaylamaz, sizin düşüncenize karşı çıksa bile, bu onun yüreğindeki sevgiyi
bakışlarından esirgemiyordu. Evet, resmi olarak size destek vermez, sizin
yaptığınızı onaylamayabilirdi. Ama bu, onun size karşı olduğu anlamına
gelmiyordu. Ve bundan dolayı sizin de ona dostça bakışınızın önüne geçmiyordu.
Dün akşamki törende Belediye Başkanı Sayın Ekrem
İmamoğlu’nun konuşmasında bu konu aynen vurgulanıyordu. “Biz sayın
Kaymakamımızla her konuda benzer düşünmüyorduk. Hatta bazen yaptıklarımızı
onaylamadığı oldu. Ama bu bizim dostluğumuza engel olmadı” dedi.
Belediye bir de sinevizyon gösterisi hazırlamıştı sayın A.
Mesut Demirkol’la ilgili. Orada Demirkol döneminde yapılan hizmetler
sıralanmıştı. Gece boyunca katılımcılardan bol bol alkış aldı Demirkol.
Masalarda insanların kendi arasındaki konuşmalara baktığımda, herkes onun on
numara bir devlet adamı olduğunu konuşuyordu. Onun için de alkışlar gönülden
geliyordu.
Gecede bir konuşma da kendisi yaptı. Beylikdüzü’nü ne kadar
benimsediğini bir kez daha anlamış olduk. Biraz kırgınlık, biraz da serzeniş
vardı sesinde. Yaş haddinden emekliliğine 10 ay kalmıştı. Devlet 10 ay daha
bekleyip de bu değerli insanın, bu benimsediği şehirde emekli olmasına müsaade etmemişti.
Hadi onun yerine bir adamına yer açacaksın anladık ama bari İstanbul’da bir
vali yardımcığı görevi verseydin de, Manisalara göndermeseydin. Demirkol’un
konuşmasında da bu biraz sitem şeklindeydi. 10 ay için buradan Manisa’ya
gideceksin. Ev tutacaksın, yerleşeceksin. Çoluk çocuğun düzeni var, bozacaksın
vs. “Hani” diyordu; “bu tayin geçen yıl çıkmış olsaydı, iki yıl için bir düzen
bozulur ve yeniden kurulurdu.”
Demirkol, sevgi ve saygıya çok önem verir, her şeyin ama her
şeyin usulü dairesinde yapılmasını ister. Kavganın bile asil bir şekilde,
insana yakışır bir şekilde yapılmasını ister. Kendisi de görev anlayışını
severek yaptı. Resmi otoritenin yanında insanlara yardımcı olmak onu mutlu
ediyordu. Onun için belki de doymadı mesleğine. Dün akşam ki konuşmasında “ben
doymadım diyeceğim,  ama siz yuh
diyeceksiniz. 40 yıl yetmedi mi doymana diyeceksiniz” dedi. Onun doymadığı
hizmet aşkı ve insan sevgisiydi.
Biz kendisini çok sevdik. Güler yüzünü ve çözüm odaklı bakış
açısını asla unutmayacağız. Biz gönülden güle güle diyoruz kendisine ama o
bizden, biz de ondan ayrılmayacağız. O bir Beylikdüzülü olarak kalmaya devam
edecek. Evi, düzeni değişmeyecek. Bu arada biraz zorluk çekecek ama
Beylikdüzü’nü bırakmayacak. Emekliliğine az kaldı, bir sivil dost olarak sevdiği
ilçede, Beylikdüzü’nde, Beylikdüzülülerle birlikte yaşamaya devam edecek.

 

İyi ki varsın A.Mesut Demirkol. İyi ki seni tanıdık. Bu
resmi görevden sonra da sana yürekten diyorum ki, Yeniden hoş geldin aramıza.
Kapalı